Eski mimari bir binanın içinde yer alan lokanta...
Gündüzleri esnaf lokantası akşamları ise meyhaneye dönüşen bu mekana adım attığınızda ilk dikkatinizi çeken şeyin mavi çini fayanslar olacağından eminim. İki katlı bu şirin restaurant aslında tam turistik ama bu ara Karaköy’ün trend haline gelmesiyle lokallerin de akşamları uğrak noktası haline dönüşmüş.
İki katlı
olmasına rağmen çok fazla masası yok, şöyle göz kararı 30-35 masa diyebilirim.
Cumartesi akşamı gitmek istiyorsanız hafta başından rezervasyon yaptırmanız
gerekiyor. Bu ara gerçekten herkesin dilinde olduğundan, Salı gününden
Cumartesi masaları çoktan dolmuş oluyor. Restaurant’a girer girmez kendinizi
mavilikten alabilirseniz karşınıza kocaman bir meze dolabı çıkıyor. Menüden seçmek
yerine dolaptan görerek seçmek çok daha akıl karı. İçerde neler var diye merak
edenlere; enginar kalbi, lakerda, ıspanak kökü, ahtapot, levrek marine, yoğurtlu
patlıcan, börülce ve daha niceleri. Ara sıcak olarak ızgara karides, ahtapot,
paçanga böreği, kaşar pane, pastırmalı humus, karides güveç denenebilir. Biz
bunları tercih ettik ama siz damak tadınıza göre farklı seçimler de
yapabilirsiniz. Fiyat olarak çok da esnaf lokantası diyemem ama uçuk pahalı da
değil. Balık yemeden, 4 kişi 1 büyük rakı ve tüm bu meze ve ara sıcaklarla
300-350 TL civarına yemek yeme imkanına sahipsiniz. Tadı damağımda kalan
lezzetler lakerda ve pastırmalı humus.
Bu arada özellikle yaklasık 1-1.5 seneden beri Karaköy harika bir dönüşüm içerisinde. Cihangir, Tünel ve Şişhane’yi
takiben, şu an günümüzün en popüler semtleri arasında. Anadolu yakasından bir
vapurla ordasınız ve her yer yürüme mesafesinde. Lokanta Maya, Karaköy Lokantası
ya da Bej’de yemek yiyebilirsiniz örneğin. Bej aynı zamanda yemek öncesi ya da sonrası
için de oldukça uygun bir aperatif mekanı. Biz bu gidişimizde yemek çıkışı uğradık,
keyifli müzikleri ile biraz kıpırdanmak baya iyi geldi. Akşamüstü, özellikle de
bu aralar, güzel bir havaya denk gelirseniz tüm kalabalığın cafe’nin önündeki
ufak alandan pasajın içine kadar taştığını göreceksiniz. Bir sonraki durağım
Zelda Zonk ya da Unter olacak, fırsat olursa Nublu’da da jazz keyfi yapılabilir.
Sizlerin de mutlaka gidip memnun kaldığı yerler vardır Karaköy’de, farklı
yorumlar ve önerilerinizi paylaşmanız beni mutlu eder.
Unutmadan
Karaköy’e gelmişken olmazsa olmazlardan biri ise kesinlikle Güllüoğlu Baklava. İçeri
girdiğinizde kendinizi kaybetmemeye dikkat edin, şeker komasına girebilirsiniz,
hem de zevkten dört köşe. Uzun lafın kısası bu ara Karaköy uğramanın tam
vakti.
Kemankeş
Karamustafa Paşa Mh. Kemankeş Cd. No:37, 34425 Istanbul
0212-292-
4455
*******************************************************************************
Karaköy
Lokantası has been established in 2000 and was already popular as a lunch spot
but also getting well-known as a meyhane (Turkish Tavern) within tourists &
local Istanbulites. Family owned restaurant is located on a small street behind
the Karaköy shipping dock and has no sea view but settled in a old nice
building. The decor is very interesting with ceramic blue walls. The food is
like tapas and delicious at reasonable prices. Lunch menu changes daily, the hünkar
beğendi (beef served with eggplant puree) can be rated as my top favorite. For
dinner, there is a wide variety of mezes
like smoky eggplant, artichoke heart, humus with bresaola, spinach root,
black eyed peas as well as grilled octopus, calamari, shrimp. You may choose
your own type from meze cupboard and enjoy the tastes with raki (local Turkish
drink) or wine. Reservation is a must. For weekend reservations please try to
book from Monday or Tuesday.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder