Zihnen ve bedenen
iyi bir hayat sürmek istiyorsanız SADELEŞMENİZ gerekir.
Şimdi bu da nereden çıktı, ne sadeleşmesi
dediğinizi duyuyorum. Hani ben Tayland’a
gittim ya Ağustos ayında inanın bana çok etkilendim, aslında daha önce de
gitmiştim ama kafa olarak daha buralara gelmiş, o kadar olgunlaşmış değildim
sanırım. Adamlar şahane yaşıyor, hiçbir şeyden ikişer üçer yok bizde olduğu
gibi, fazla var ise de başkaları ile paylaşıyorlar. Budizm ülkenin neredeyse
%95’ine hakim olduğu için, içlerinden kötü düşünmeyi atmayı başarmışlar. Zengin ya da
fakir de olsalar her şekilde nasıl huzurlu yaşanırın sırrını da çözmüşler. O
enerji size öyle bir yansıyor ki, insanın bırakıp dönesi gelmiyor. Buradan çıkaracağınız sonuç, haydi gelin hepimiz
budist olalım ya da koşa koşa Tayland’a gidelim değil tabii ama biz de
kendimizi fazlalıklardan arındırarak sadeleşme yoluna gidebiliriz olmalı.
Sadeleşmek her
konuda olabilir. Duygularımızda, arzularımızla, emellerimizde, hırslamızda, tutkularımızda,
dileklerimizde, fantazilerimizde, anılarımızda, varsa nefretlerimizde, kısacası sahip olduğumuz herşeyde. Bir düşünün
bakalım size bu ara ne fazla geliyor, ya da neleri bir gün lazım olur diye
çantanızda, çekmecenizde ya da dolaplarınızın arka köşelerinde saklıyorsunuz.
Atın, verin, başkaları
ile paylaşın, sevindirin ama ne yapıp edip kurtulun tüm fazlalıklardan. Bu
fazlalıklara tüm negatif düşünceleriniz de dahil. Hazır yeni bir sene geliyor,
kendimizi bir tık daha geliştirmenin tam sırası. 2014 hedeflerinizden biri de sadeleşmek olsun.
Hayatımızı bizler
zorlaştırıyoruz, hiç öyle sağınıza solunuza bakarak suçlu aramayın, aynaya
bakmamız yeterli. Örneğin elimizdeki telefon babalar gibi çalışırken bir üst
modeli piyasaya çıktı diye kendimizi yırtıyoruz. Hep daha iyisi, daha yenisi bende
var derdinde büyük çoğunluk. İnanın bana gerek yok, biraz olgunlaşmak ve doygunlaşmak gerekiyor
hayata karşı. İlgi alanınız sadece teknoloji ise ona sözüm yok ama hem
ayakkabıyı, hem çantayı, hem telefonu, hem arabayı diye düşünürken aslında
fakında olmadan kendimizi motive ettiğimizi düşünsekde bol bol negatif enerji
yükleniyoruz. Çoğumuzun çantasında en az 3 kredi kartı var örneğin, 1 tane yeterli olabilir, başta zorlansak bile alışabiliriz bence sadeleşmeye.
Somut şeylerden
kurtulmak, onları sadeleştirmek en kolayı, işin zorlayıcı tarafı soyut yönlerin
dibine dalmak. Bu iş biraz kuyu kazmak gibi, önce kendinizle baya bir başbaşa
kalmanız ve gerçekten sizi huzursuz eden, yıllardır zihninizi mesken tutmuş
olumsuz enerjileri şöyle bir kökten sallamanız gerekli. Sınırlı enerjimizi olumsuzluklara harcamak yerine yeniliklere,
yaratıcılığa, güzelliklere, doğruluğa ve herşeyden önemlisi iyi bir insan
olmaya harcamalıyız.
Biraz yalın yaşayalım
hiç değilse deneyelim. Süreli değil sürekli mutluluk için hayatımıza fazla
gelen herşeyi yavaş yavaş çıkaralım ve SADELEŞELİM... Yaşantımız ne kadar sade
olursa, gerçek iç huzur ve mutluluğu yakalama sanşımız da bir o kadar yüksek
olacaktır.
Ağzına saglık harika yazmışsın :)
YanıtlaSilMinimalizme ilgim mimari,sanat ve fotoğraf sanatından başlayıp, dekorasyon, tüketim ve güncel yaşamıma yansıdı. Ülkemizde bu konuya ilişkin çaba sarf edenleri görmek keyif verici. Minimalizm serüveninizde başarılar dilerim (:
YanıtlaSilMinimalizm hakkında yazıma davet etmek isterim. Saygılarımla.
http://forestofnoreturn.blogspot.com/2018/08/sadelesmek-icin-minimalizm.html