Ayvalık
Istanbul’dan
araba ile 5,5 saatte gidebileceğiniz Kuzey Ege’nin en büyük tatil beldesi. Bora
jet’in uçak seferleri ve aynı zamanda birçok otobüs firmasının da seferi
mevcut Ayvalık’a. Hatta Aralık ayından
sonra Pegasus’da uçmaya başlıyormuş Edremit’e. Edremit havalimanı Ayvalık arası
araba ile 25 dk. Araba ya da
otobüs yolculuğunu tercih edenler için otoban oldukça rahat ve keyifli. Yol
boyu gördüğüm en enteresan şey ise Burhaniye Gömeç arası dağda yatan Atatürk
silüeti. Gerçekten uzanmış yatıyor gibi. Aklımdan ilk geçen ise canlanıp şöyle
bir nedir bu memleketin hali demesi oldu.
1923’de yapılan
mübadele sonucu Girit, Midilli ve
Rumeli’den gelen Türkler Ayvalık’a yerleşmiş. Eski Rum havası hala korunmaya
çalışılıyor, yeni yapılar düzeni ve göz zevkini biraz bozsada korumaya
çalışanların ellerini sıkmak lazım. Merkezden Çamlık’a kadar sahil boyu
yapacağınız yürüyüşlerde hem sahil şeridinin tadını çıkarabilir hem de o
yıllardan kalan ya da restore edilen Rum
evlerini görebilirsiniz. Ara sokaklara dalarsanız daha da çok tarih var.
Görülecek yerler arasında Taksiyarhis ve
Triada kiliseleri, Saatli Camii, Hayrettin Paşa ve Çınarlı Camii sayılabilir.
Güneş öyle güzel
batıyor ki, kızılın en romantik halini şöyle bir tepeden izlemek isterseniz
Şeytan Sofrasına çıkmanızı öneririm. Orada bulunan çay bahçelerinde çayınızı
yudumlarken bir tarafınızda Ayvalık, bir tarafınızda Edremit körfezi ve tam karşınızda
Midilli ada manzarası iyi bir göz banyosu yaşatacak sizlere. Bende her daim
olduğu gibi, Ayvalık’ın tadı damağınızda kalacak.
Gelmişken Ayvalık tostunun da tadına bakın. Sahilde güneşlenirken doyurucu bir öğlen menüsü olabilir. Yanlız hatırlatayım gerçek Ayvalık tostu sadece kaşar ve domatesten oluşurmuş. Sırrı ise ekmek ve peynirinde. Bugün birçok yerde bu tostun içine şarküterilerde bulabileceginiz herşey konulmakta ve Ayvalık tostu olarak sunulmaktadır. Özellikle belirtirseniz eski usül hazırlayan yerler mevcut.
Lor tatlısı
yemeden sakın bir yere ayrılmayın. Ben özellikle taze lordan yapılana bayıldım,
üstüne vişne sos ve bol ceviz. Hem hafif hem de oldukça lezziz. İyki biraz daha
uzun kalmadım, her akşam olsa her akşam yerim o derece yaniJ. Bu arada bu gidişimde bir de Gülen pastanesine uğradım. Şimdiye kadar
yediğim en güzel tahinli kurabiye ve bademli kurabiyeyi de burada yedim
diyebilirim. Sakızlı olan hala fırındaydı onun tadına bakamadım ama sakızlı
dondurması ağzınıza layık.
Alışveriş:
Öyle alışveriş
merkezi falan hayal etmeyin. Büyük şehirlerde bulunan birkaç markanın dışında
asıl keyifli ve farklı olan antikacılar çarşısı. Ayvalıktan almadan
dönmeyeceğiniz şey Edremit yöresine ait zeytinyağları. Ayvalık merkez de
bulunan Ayvada zeytinyağ mağazası size birçok farklı seçenek sunuyor.
Zeytinyaprağı çayı, Kantoron, Bademli Zeytin, Ayvalık Kırma Zeytin, Zeytin
Reçeli, farklı asid derecelerine sahip zeytinyağları ve tabiki Ekim ayında
üretimine başlanan ve ilk toplanan zeytinlerden hazırlanan Erken Hasat. Ekmeği
banıp banıp tadına doyamayacağınıza eminim.
Konaklama:
Berk Otel, Çam Otel, Beya Yalı. Tarihi bir yapıda kalmak isterseniz de Macaron Konağı.
Yeme - içme:
Şehir Klubü (denizin üzerinde çok sıcak bir mekan. Ayvalık'lılarında sıklıkla uğradığı bir restaurant. Öğlenleri ev yemeği arayanlar için ideal bir mekan)
Yelken: Çamlık'ta yer alan bu restaurant'da bugüne kadar ne yediysem herşey oldukça lezzizdi. Özzellikle et yemeklerinde çok iyiler. En son gittiğmde denediğim şnitzel'in hem posiyonu büyüktü hem de oldukça lezzizdi. Gündüzleri kafe gibi de hizmet veriyor. Ayvalık'da yaşıyor iseniz yürüyüş sonrası iyi bir kahve molası mekanıda olabilir. Güneş batımını biliyorsunuz zaten, Çamlık civarında pek bir güzel)
Berk Otel, Çam Otel, Beya Yalı. Tarihi bir yapıda kalmak isterseniz de Macaron Konağı.
Yeme - içme:
Şehir Klubü (denizin üzerinde çok sıcak bir mekan. Ayvalık'lılarında sıklıkla uğradığı bir restaurant. Öğlenleri ev yemeği arayanlar için ideal bir mekan)
Yelken: Çamlık'ta yer alan bu restaurant'da bugüne kadar ne yediysem herşey oldukça lezzizdi. Özzellikle et yemeklerinde çok iyiler. En son gittiğmde denediğim şnitzel'in hem posiyonu büyüktü hem de oldukça lezzizdi. Gündüzleri kafe gibi de hizmet veriyor. Ayvalık'da yaşıyor iseniz yürüyüş sonrası iyi bir kahve molası mekanıda olabilir. Güneş batımını biliyorsunuz zaten, Çamlık civarında pek bir güzel)
Bu gidişimde
kısmet olmadı ama eğer siz fırsatını bulursanız Kozak Yaylasına da çıkın.
Cunda (Alibey) Adası:
Tarihi dokunun en
çok korunduğu yer Cunda adası. Ayvalık Cunda arası bir mendirek ile karaya bağlanmış.
Girit, Midilli adalarında bulunan mezeler Türk kültürü ile de birleşince ortaya
harika lezzetler çıkmış. Cunda’ya gidince ne yapılır diye düşünmenize hiç gerek
yok. Her akşam sahil şeridi boyunca uzanan farklı bir resturantı
deneyebilirsiniz.
İçlerinde en
meşhur olanı Bay Nihat. Fiyatlar diğer restaurantlara nazaran biraz daha pahalı
ama Rum mezelerinin hakkını veriyorlar. Daha uygun fiyatlı olrak Meze Dünyası ve Deniz Restaurant’ı da tavsiye edebilirim.
Yemeniz gereken mezeler ve ara sıcaklar arasında Girit mezesi, lorlu sıcak
patlıcan, beğendili kalamar ya da ahtapot, sıcak ot, damla sakızlı ahtapot,
kaşar dolgulu vongole, sütlü balık, kabak çiçeği dolması, karidesli ufak sigara
böreği, yoğurt yatağında balık yer alabilir. Salata yerine karışık ot tabağı
isteyip Ayvalık’ın tadına doyulmaz zeytinyağı ile salatanızı
şenlendirebilirsiniz. Tüm bu tatlardan
yer kalır ise Ayvalık’a özgü Papalina balığının tavası güzel oluyor, en azından
her zaman yediğimiz balıklardan değil. Onun dışında kabuklu sevenler için de
seçenek çok; çiğ midyeler, ıstakoz,
seçim size ve bütçenize kalmış. Rakı, balık ve meze üçlüsünden sıkılırsanız Uno’da
klasik kafe yemeklerini bulabilirsiniz. Ayna’nın da değişik mezeleri ve
dekorasyonu ilginizi çekebilir. Şirin mi şirin dekore edilmiş Hayat Bahçesinde de
ev yapımı şarapların tadına bakın.
Atom |
Yoğurtlu Balık |
Tempra-Sebzeli Kalamar |
Taze Lor tatlısı |
Lokma |
Girit ezmesi |
Ayvalık’da
konaklayıp Cunda’ya arabasız gitmek isterseniz otobüs, taksi, dolmuş ya da
Ayvalık limanından düzenlenen bot seferleri ile adaya ulaşmanız mümkün. Alkol
alıyorsanız yol boyu çevirme var, bütün toplu taşıma araçlarını yazmamın sebebi
de bu aslındaJ
Cunda’ da ise
Karadeniz pastanesini tavsiye ederim. Sabah
tatlı tatlı esen rüzgar
eşliğindekahvaltı ederken yanına fırından taze çıkmış mis kokulu kurabiyeler
yakışmaz mı. Ayvalık Cunda hattında battı balık yan gidiyor genelde. O pastane
senin bu balıkçı benim derken Rakı, Balık, Ayvalık söyleminin tam hakkını
vermiş oluyorsunuz. Ohh canınız sağolsun. O kadar yemeğin üstüne şöyle sakızlı
bir kahve iyi gider diyenler için de Taş Kahve doğru adres. Alışveriş için
tezgahlardan incik, boncuk, magnet ve diğer hediyeliklerden satın alabilirsiniz.
Dar sokaklar
arasında keyifle yürüyeceğiniz ve kafanızı nereye çevirseniz göreceğiniz Rum
evleri dışında Cunda’nın girişinde tepede yer alan Rahmi Koç Kütüphanesi de
görülmeye değer. Müze Pazartesi hariç her gün ziyarate açık ve giriş ücretsiz.
Cunda’da gece
hayatı adına çok birşey olduğu söylenemez. Ada da bir Rum taverması ve birkaç
da canlı müzik yapan bar var. Baş döndüren yemeklerden ve manzarayı izlemekten o kadar
keyif alacaksınız ki birde üzerine gece çıkıp hoplayıp zıplamak aklınıza bile
gelmeyecek. Olurda gelirse diye ben yine de yazayım dedim.
Cunda Alaçatı’ya her geçen gün daha da benzemeye başladı diye
şikayet edenler olsa da buranın kendine has bir dokusu var. Kolay kolay da bozulacağa
benzemiyor.
Konaklama: Taş Konak,
Sobe ve Ortunç (farklı birçok seçenek var, bunlar benim bildiklerim)
Plajlar: Ortunç, Sobe'nin Pateriça'daki plajı.
Cunda limanından tekne kiralayarak koyları gezmek de çok keyifli bir seçenek olabilir.
Cunda limanından tekne kiralayarak koyları gezmek de çok keyifli bir seçenek olabilir.
Sarımsaklı:
Upuzun bir sahil
şeridi ve pırıl pırıl bir deniz. Hatırlatmak gerekir ki yaz ve sonbaharda da
deniz oldukça serin. Ayvalık’ın meşhur rüzgarından sahilde otururken de nasibinizi
alabilirisiniz. Sahil boyu kalınacak birçok otel var. Bunların başında en
bilineni Temizel ve Aytaş otel. Turistik
olarak mevsim kısa olmasına rağmen Sarımsaklı’ya daha çok yatırım yapılabilir. Tam
7 km’lık harika bir sahil şeridi.
Küçükköy:
Sarımsaklı yolu
üzerinde ufak ve sempatik bir köy. Rum
ezgileri, taş evleri, sokak aralarında koşturan pembe yanaklı köy çocukları ile
oldukça sempatik.
Derlermiş ki
Ayvalık’ın kedisi, delisi ve Ali’si meşhur. Delisini bilmem ama kedisine ve Ali’sine
bolca rastladım. Hala gitmemiş olanlar
var ise atlayın arabaya tam yol Ayvalık’a.
Harika yazmışsın Şivecim, üzerine ekleyecek hiç bir şey yok :) Yanlız ben Bay Nihat'ın mezelerini sevmedim ben şahsen :(
YanıtlaSilAyna'yı denedin mi hiç, benim Cunda'da favorim orası oldu :)
Saol canim :) Belki bayram karmasasşndan olabilir, tekrar gelirseniz bir sans daha ver derim. Hatta beraber gidelim, ne de olsa hep aynı tarihlerde ayni yerlerdeyiz:) Ayna'da cok keyifli biryer, 29 Ekim'de deneyecegim yemeklerini. Senin sahane resimlerini gormek isterim blog'unda en kısa zamanda.
YanıtlaSil