Hikaye büyük bir
aşkla evlenmiş karı kocanın oğulları Can’ı kaybetmesinin ardından hayatlarının nasıl
alt üst olduğunun anlatımıyla başlar. Eda ve İlhami, her ikiside yaşadıkları kaybın ardından farklı dünyalara
dalarak hayatın çarpıcı yönlerini gözler önüne seriyorlar. Aslında hep
bizlerden uzaklarda ve çok kapalı kapılar ardında yaşandığını düşündüğümüz
ilişkilerin, yalan üstüne kurulu dünyaların ve aldatmaların ne kadar da gerçek
ve tam yanıbaşımızda yaşanabileceğinin açık bir örneği.
Roman yazılalı
belki iki seneyi geçti, ama ben ancak okuma fırsatı buldum. Bazı yerlerinde ne
kadar iğreti oldumsa, bazı yerlerinde de kimi haklı bulacağımı saşırdım.
Kendinizi kaptırarak bir çırpıda okuyacağınız bir roman. Farklı dünyalar ve
ilişkilerin her boyutuyla gündeme gelmesi, aynı cinsin birbirine duyduğu güçlü
duygular. *“Aşk da aynı rüzgar gibiydi ona boyun eğmek, onunla bütünleşmek
şarttı, karşı koymak imkansızdı”
Nekadar
eleştirsek, anlamakda zorluk da çeksek bu da aşkın farklı bir boyutu. Anlatılan
sadece aşk değil aslında; kaybolan çocukluk, birbirine geçen ilişkiler, iş hayatı, hayatın tırnakları ile kazıyarak kazanan kişiler
tarafından nasıl algılandığı ve aile içi sırlar...Okumaya değer.
*kitaptan birebir
alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder