Etiketler

11 Mart 2014 Salı

İsmail Ağa Kahvesi

Sonunda Mart gibi Mart yaşamaya başladık, geçen hafta neredeyse 20 derecenin üzerine çıkan hava durumu hepimizi T-shirt deri mont havasına sokmuşti ki bu haftasonundan itibaren ters köşe yaptı. Nerdeyse yağmur duasına çıkarak toplu dua seanları yapacakken Allah acıdı halimize. Zaten yeterince zor günler ve deli karmaşalar yaşayan güzel ülkemizde neye dua edeceğimizi şasırdığımız bu günlerde biz kılımızı kıpırdatmadan yağan yağmur yaramıza tuz bastı.


Neredeyse yağmuru ve kışı seviyorum diyeceğim ama hernekadar kış çocuğu olsamda asıl bahar geldi dedin mi içim kıpır kıpır oluyor, kendimi nerelere atsam bilemiyorum. 
Mart böyle yağmurla geçeceğine göre Nisan ayında güneşin göz kıprığı ilk anda yapacağım şey Kanlıca vapur iskelesinin hemen yanında bulunan İsmail Ağa Kahvesi'ne kendimi atmak olacak.
Tepemde parıldayan güneş, boğazın o ışıltısı, endamı ve hafif serin bir rüzgar. Ohh be diyeceğim geliyor yaz, çaylar benden bir de yanına çirf kaşarlı tost, değmeyin keyfime.

Uzatmışım ayaklarımı boğaza doğru,tertemiz havayı içime çekiyorum, önümde  balıkçı tekneleri bir selam ediyorum, sıcacık tavşan kanı çayım bardağımda var mı benden keyiflisi.

Bahara en kocamanından merhaba. Hayali bile güzel değil mi?

En azından yarım gününüzü burada geçirmek gibi bir planınız var ise artık bir efsane haline gelmiş Kanlıca yoğurdunu da yemeden ayrılmayın İsmail Ağa Kahvesinden. Arada kaçamak yapmak iyidir, bünyeye iyi gelir. Simidinizi ya da tostunuzu yerken dost martıları da unutmayın.

Çaylar benden dedim, gelen varsa önümüzdeki ay beklerim.

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...